12 Ekim 2011 Çarşamba

Tip 1 Diyabeeett ben de tip biriyimdir:)) 1




2009 yılının Nisan ayıydı.İzmir'de üniversitede okuyordum.O aya kadar gayet normal giden bir yaşantım ve düzenim vardı.Ama Nisan ayının başlarında hızlı bir kilo kaybı yaşadım.Normalde uykuyu hiç sevmeyen ben yataktan sürüklenerek uyanıyordum.Derslerde,otobüste,yurtta heryerde uyukluyordum.Variller dolusu su içsem bile susuzluğum hiç geçmeyecek gibi geliyordu.Normalde tatlıyı da sevmeyen ben annemin gönderdiği reçel kavanozlarını dibine kadar sıyırıyordum.Üzerimde anlam veremediğim bir yorgunluk hali vardı.Okuldan yurda dönüş yolunda merdivenleri bile çıkamayıp arkadaşlarımdan yardım alıyordum ve 2-3 hafta içinde 10 kilo verdim.Vücudumdaki bu değişiklik beni çok tedirgin ediyordu.Ama doktora gitmeyi hep erteledim.Sınav stresindendir,gelir geçer dedim.23 Nisan tatili gelmişti ve memleketlerimize gidecektik.En yakın arkadaşım İstanbulluydu ve onunla tanıştığımdan beri hayalimiz birlikte İstanbul'a gidip,şehrin altını üstüne getirmekti.Beni davet etti o hafta ''hadi gidelim bak ne güzel 1 hafta kalırız işte''dedi.Çok istememe rağmen teklifi geri çevirdim,bir sürü bahane uydurdum ama geçerli de bir bahanem yoktu aslında.Neyse ben Denizli'ye geldim O da İstanbul'a gitti.
Anneme son bir aydır yaşadığım sağlık sorunlarımı anlattım.Hastalık hastası bir insan olduğu için kendileri hemen anlamış belirtilerden.Ertesi gün birlikte doktora gittik.Açlık şekerim 325 çıktı.Bizi diyabet cemiyetine yönlerdirdiler.
Artık bilmiyorum doktorun tecrübesizliğinden mi yoksa benim durumumun ciddiyetinden mi doktor şöyle bir açıklama yaptı anneme,babama ve bana.''Böyle birşey nasıl söylenir bilmiyorum ama birçok genç çağımızda bu hastalıkla boğuşuyor.Malesef sen de aynı hastalığa yakalanmışsın.Üzülerek söylüyorum ki kızınız tip 1 diyabet.''Bu ne yaa dedim.Ben de ağır bir hastalık adı söyleyecek herhalde ne tip adı da Tip 1 Diyabet :))
''Eğer İzmir'de okuyorsan burda vakit kaybetmeyin,Ege üniversitesine yat,orda tedavi ol'' dedi doktor.Eve gittik ama Tip 1 diyabetle ilgili hiçbir bilgimyoktu.Eşyalarımı hazırladım.Yola koyulduk,yolda sürekli uyuduğum için annemler beni uyandıramamış ve endişelenip Ege Üniversitesinin aciline götürmüşler.Acilde gözümü açtım.Doktor ''Ne şikayetin var?''diye sordu.''Aslında hiçbirşeyim yok sadece bu ara çok susuyorum,10 kilo verdim ve sürekli uyumak istiyorum'' dedim.Yarım saat sonra aynı doktor geldi ve ''Sen az önce hiçbirşeyim yok dedin ama şekerin 565 çıktı'' dedi.O ne be otobüs numarası gibi dedim.Bizim kampüse gelen beleş öğrenci otobüsleri vardı.525-568 hep böyleydi numaraları.Bornovalılar iyi bilir.O otobüsler geldi işte aklıma nedense:))Sonra vücudumun değişik yerlerinden kan aldılar ve ertesi gün babamlar hastaneye yatış işlemlerimi yaptı.Tam 2 hafta kaldım orda...
O iki hafta bütün hayatımı,çocukluğumu,annemi,babamı,abimi,arkadaşlarımı,yediklerimi,içtiklerimi,geleceğimi düşündüm.Düşündüm ama düşünmek kar etmiyordu.Hala tam olarak bilmiyordum bu hastalığı,başıma neler geleceğini...Hergün hemşireler gelip iğne yapıyordu.Şu kadar ekmek yiyeceksin,bu kadar karbonhidrat tüketeceksin diye birşeyler anlatıyorlardı.İyi tamam yeriz diyordum.Ama ben hala farkında değildim olanların.Hastane ortamında o kadar çok sıkılmıştım ki kendime eğlence yaratıyordum.Mesela bir vizite esnasında uzman dr sordu.''Kızım neden düşmüyor senin bu şekerlerin'' dedi.''Çelme taksam düşer mi hocam'' dedim.Bir başka vizitede de Profesör doktorlara  ''Hastamızın madde bağımlığı var mı?'' diye sordu.''Yaa annemlere söylemiyecekseniz bişey sölücem aslında ben esrar kullanıyorum''dedim:)) ''Eğer öyle birşey varsa hemen müdahale etmemiz gerekir.Hastanın kan tahlillerini görmek istiyorum'' dedi profesör.
Tabiki yoktu öyle birşey.Değil esrar kullanmak,annem bize margarin,cips,şeker bile yedirmezdi.Hep doğal beslendik.Neyse bir gün son sınıf tıp öğrencisi bir çocuk geldi.''İğne yapmayı öğrendin mi Münevver?''diye sordu.Ben de her zamanki pişkin halimle ''Ne gerek var hemşireler yapıyor ya''dedim.''Öğren istersen bu iğneleri hayatın boyunca kullanacaksın''dedi.O an beynimden vurulmuşa döndüm.O an anladım ki bu hastalık geçmeyecekti,iğneler benim arkadaşım olacaktı.Parmaklarımı kevgire çeviren bu şeker ölçümlerini sürekli yapacaktım.O an anladım ki ben Tip 1 hastalığa yakalanmıştım :)))
Devamı Gelecek...

2 yorum:

ibeking dedi ki...

ilahi münevver, ilk önce dank etmemiş :))) devamını merakla bekliyorum :)

Münevver dedi ki...

Evet ilk başlarda bu hastalığın kronik bir hastalık bile olduğunu bilmiyordum.Gençlik işte:))